Ayrılan ruhları rahmetle anıyoruz
Kalanların yolu ışıklı olsun
Maden kazasında ölenler 282 kişi ve artıyor. Üzüntümü dile getirmek istedim. Aslında üzüntüm ölenler için değil kalanlar ve yas tutanlar için. Bir de kapitalizmin berbat düzenindeki modern köleliğine devam eden bizler için. Ne yazık ki sistemin tüm önemli kolları çökene kadar insana lâyık hiç bir gerçek değişimin olmayacağını bildiğimi söylemek isterim. Ne ders alınırsa ve kaç defa alınırsa alınsın değişmeyecek. Belli bir seviyeye gelinene kadar hepsi defalarca tekrar edecek. Bu bizim ulusal toplumsal karmamız. Depremlerden ne çıkardık da bundan çıkaracağız? Van'a trilyon liralar topladık; önlemler, şartlar, yönetmelikler, bina ve şehirler, altyapılar hep aynı. Hiçbir şey değişmedi ve hiçbir yeni şey kazanılmadı, söylendiği gibi baştan yeni bir Van inşaa edilmedi, üstüne yeni gemicikler alındı. Yarın eninde sonunda bir büyük deprem olacak ve biz yine yüz senedir konuştuklarımızı konuşacağız. Bir hafta, bilemediniz bir ay TV'lerde bu tartışılacak. Ünlüler yardım kampanyaları yapacak. Ancak bu TV programları arasında ─farz-ı misal─ başkalarını öldürüp zehirleyen bir altın markasının reklamı dönecek, dünyayı kirletip savaşlar çıkaran bir petrol şirketinin reklamı dönecek, bir ilaç ya da sağlık sektörünün tanıtımı geçecek, bir savaş narası atılacak. Sistem sizin tuttuğunuz yastan bile kâr eder. Belki bir kaç kişi benim bu kadar negatif olduğuma inanamıyordur. Bir birey olarak bu yazıyı yazma cüretim var çünkü bu bokun içindeyiz ve farklı değil, onlardan çok daha iyi yaşam şartlarında olsak da biz de bu maden işçileri gibi para için sürünüyoruz. Usulsüz olarak haftada 60 saat çalışıp, üstüne bazen geceleri ücretsiz fazla mesai yapıyor karşılığında ne teşekkür, ne bir jest ne 3-4 yıldan önce zam alıyoruz. Bunlar çoğu kişinin bildiği ve mutluymuş oyunu oynadığı konular.
Dualite üstü bir seviyeden konuşursak durum farklı. Bir insan gibi düşünürsek herhangi bir dinin en iyi anlayanı ve en katı uygulayıcısı da olsanız, materyalist usta bir felsefeci de olsanız bu acı ve zorlukları ya da Tanrı'nın bunlar içindeki yerini anlamanız mümkün değil. Ben yıllarca denedim. Emin olun çıkış o taraftan değil. Duygularımı ve toplumsal etkileri bertaraf ettiğimde ve 20 yıla yakın süredir topladığım ruhsal ve evrensel bilgiye dayanarak konuştuğumda söylemeliyim ki, ufukta gerçek mutluluk var, ufukta gerçek özgürlük ve bağımsızlık var, ufukta cennet tasvirlerinden "daha üstün" bir gelecek var buna emin olun. Bu yüzden gidenlere değil kalanlara üzülüyorum. Ve bu yüzden her fırsatta tekrarladığım gibi sizi "evren ve varoluş konusunda, ruhsal bilgi konusunda" içlerinizde yolculuğa çıkmaya davet ediyorum. Belli bir aile ya da ülkede değil tüm evrende ve boyutlarda geçerli olan bilginin peşinde olun. Aksi halde bu hayat ve ilahi adalet çekilmez ve anlaşılmaz olmaktan çıkamayacaktır. Asıl varlığım her zamanki gibi bana herşeyin yolunda olduğunu ve buradan bir çiçek açacağını söylüyor. Emre üzülse de...
Emreskopi
14/05/2014
#Soma #GünKömürKarası
0 yorum: